Nuh’un Gemisi:
‘’Gelecekten Gelen Gemi’’
Nuh’un gemisi yapısı itibariyle dünya içinde dünyadır. Yani İÇİ DIŞINDAN BÜYÜKTÜR! Bu yüzden geminin içinde ağaçta vardır. Böylece türleri de içine alabilmiştir.
Nuh’un gemisi bir yönüyle zamanda yolculuk yapabilecek kabiliyetlere sahip şekilde inşa edilmiştir.
Şurası bir gerçektir ki Nuh devrinin teknik ve teknolojisi, ışığı sıvı haline getirmeye dayalı idi. Uçan makineleri vs. Işığı sıvılaştıran motorlara sahipti. Ancak sistemleri dahil öyle ilerlediler ki nihayet ışık sıvılaştırılma işlemi başlarına bela oldu.
Tıpkı günümüzdeki sistemin doğadaki gerçekliği kuruttuğu gibi, onlarda sonun gelişi daha hızlı oldu. Sonunda sıvılaştırma motorları dünyadaki doğal yapının suyuna gereksinim duyuyordu. Bu nedenle tufanla gelecek su ihtiyaç duydukları şeydi fakat sonları oldu!
Böylelikle bir devir daha kapandı. Sular her yeri kapladı…(Ulaştıkları bilgi onlara zamanlar üzerinde egemenlik kuracakları anlamına gelmeyeceği bir kez daha gösterilmiş oldu! Tıpkı yecüc ve mecücün zamanda yolculuk yapmakla dünya zamanlarını kontrol edemediği gibi! Ne çıkabildiler ne de girebildiler…)
En nihayetinde o devirden geriye kalan bir gemi ve taşıdıkları oldu!
Gemi geleceğe, en son zamana gitmesiyle ancak kurtulabilirdi ki, bu geminin uzay-zaman perdesinin içinden geçip, zamanda yolculuk yapması demektir.
Gemi yapılan zamansal müdahale ve ışığın sıvılaştırma teknolojisinin ulaşamadığı tek zaman dünyanın en son vakit idi. Bunun için gemi ancak zamanda yolculuk yaparsa kurtulabilir idi.
Nuh tufanı sonrası zamanlara Zülkarneyn bir düzen getirip, müdahale etmiştir. Bu nedenle Zülkarneyn’in yaptığı yolculukları düşünmek gerekir. Zira yapılan şeyler bir anda meydana gelmemiş, aşama aşama yapılmıştır.
Zülkarneyn en başta güneşin ilk zamanına, ardından güneşin son anına, artık yutulduğu vakte gider. Ve son yolculukta iki sed arasına, ahir zamana gelir.
Yolculukların amacı bir yönüyle geminin gelecekten, iki sed arasına nasıl geldiğini çözümleyecek veriyi sağlamaktı. Ve böylelikle insanlığa yeni bir zaman açılırken gemidekileri de açılan zamana girişleri sağlanılacaktı. Ayrıca bu yolculukların güneşle bağlantısı ışığın değişiminden kaynaklanmaktadır.
İlk zaman çizgisinde tufandan sonra gemi ilk başta gelecekten geçmişe, iki sed arasına gelir. Zamana müdahale edilmeden önce, olay olmuş ve bu sabittir. Ardından tandır yakılır.
İkinci zaman düzlemine geçilince, gemi ikinci kez Nuh zamanında ortaya çıkar ve yolculuk ikinci defa yapılmış olur. Ve kader yönü değişmiş Zülkarney’nin açmış olduğu zamana yolculuk yapıp bağlanarak insanlık için açılan yeni kadere bağlanmış olur.
Tam olarak zamanın sona erdiği yerden bir gemi geçmişten gelmiş ve bitecek noktadan yeniden zamanın başladığı vakte geri dönmüştür. Son olarak Gemi sapasağlam şekilde alemlerden süzülüp çıkarak ahir zamanda bir delil olarak tüm insanlığa gösterilecektir.