Gayemiz gelecek bin yılların fikrini ve düşüncesini inşa etmektir.
Başta hayal dünyasını dolayısıyla rüya evrenine yeniden anlam kazandırmaktır.
Bununla beraber neden hayal üzerinde ilerlemek gerektiğini anlamak için şu şekilde bakalım gerçekliğe…
Aslında platon ya da Newton açısından evrende olası olanları gerçek olandan ayırmak gerekliliği, birinde idea diğerinde çekim yasasıyla açığa çıkmıştır.
Görelilikle beraber zaman anlayışı tekrar tanımlandı ama isimlenişe ve imgeye kuantum teoremi ile varıldı.
Artık ihtiyaç duyulan felsefik bir bakıştan, somutluğun nereden sürmekte olduğu ve böylelikle ayırmadaki davranışın mantıksal sabitliğine ulaşmaktır.
En başından ve genişletilen yere kadar yani sicimden makro dünya’ya ulaşılıp birleşik bir sonuçtan sonra, başta madde ve doğa araçlarını yeniden anlamlandırmak!
Ve bunu yaparken bir fiil ve gözlemsel bir ispatın davranışı sonucundaki sürekliğine dayandırmaktır.
Sadece ama sadece gözler önünde olan değişir…