Gerçekliğimizi tanımlayan öznel düşünceyi geliştiren, daha güçlü bir zihinde gözlemi bireye bağlı yapmayı sağlayacak yönde derinleşme için gerekli donanım gözler önünde serilidir. Benliğe şekil vermek için evrensel anlamda bazı sabitliklerin anlaşılmasında fayda görüyorum.
Ancak önümüze çıkan engeller doğa tarafından oluşturulmuş değildir.
Işığa veya maddeye yüklenen niteliklerden kaynaklı engelleri algılarız. Örneğin karanlığın devamlı değişen davranışlarında onun kendisinden değil dışarıdan etki yapılarak ortaya çıkarılır. Bunu sistemde yapabilen karanlık taraftır.
Matrix filmindeki ikizleri görmüşsünüzdür. Bunlar aslında iki durumun sistemde türetilmesi gibi düşünülmelidir. Şöyleki birinin diğerinden farkı yok ve ikisi de aynı kişilerdir. Kurulu düzende insan ve sanalı aynı anda gerçekte çıkarılmış olmaları olarak düşünülmelidir. Biri sanal diğeri gerçek aynı kişi…
Bu gerçeklik durumunun asıl kaynağı kuantum fiziğindeki gerçekliğin hem sanalın hem de gerçeğini türeten bir sistemde olmaktan gelir.
Varlık anlamında yaşanılan düzlemin sınırları tarafından bir limit belirlenmiş olmasa da daha çok gelişimin kaynağında oturup onda bentler kurup uzanımlarda tutulan bir düzendeyiz.
Yaşamda bizler için ulaşılmaz bir inanç gibi algısal tutulan ve varılamaz olarak yansıtılanların arka planında sistemin gerçek anlamda olması ve onda bilinçli şekilde denetim kazandırılmış olmalarıdır. Elbette bu şimdilik böyledir!