Çift yarık deneyinin sıyrılma kitabında bir başka yönden anlatılması:
“Çift yarık deneyinde şeritlerin perdeye düşen aydınlığının ‘sıyrılmayı sıyıran sıyrılma’ sonucunda hem aydınlık hem de karanlığı kesen bir gözlem elde edilir. Ve ışığın olduğu bir ortamda sıyrılma var iken tekrar bir ışık kaynağından çıkan ışığın, sıyrılmayı tekrar gerçekleştirmesi ile beraber çift yarık deneyindeki yarığın içinden açılan sıyrılmanın sonucunda, iki farklı sıyrılma gerçekleşmesi ve sıyrılmayı sıyıran sıyrılmada aydınlık şeritlerden parlaklık elde edilir.
Eğer dışarıda bir sıyrılma ve kesikli bir aydınlık şeritler var ise gözün önündeki bu durumun gözler tarafından, sıyrılmanın açılıp veya kesikli yapıyı sonlandırması olarak bakılabilir. Sonuçta dışarıdaki sıyrılma fiili göz tarafından etkileşime girmekte ve benzer bir şekilde kesikli olan karanlık ile aydınlık şeritleri bir noktada toplayarak görünüm elde edilmektedir. (Dolayısıyla sıyrılmayı söndüren sıyrılmada gözlemlenir.)’’
Enerji ve ışık, zamanı ve evreni karanlıkla doldurmaktadır. Eğer düşünce üzerindeki perdeyi kaldırmak mümkün olabilirse gözlemci aslında sadece kendini geride bırakacaktır yani gerçek zamanlı gerçekleşen hareketin dışında kalmış olur.
Bu nedenle maddenin derinlerindeki yapının kaynağında makro düzeyde gerçekleşen durumlar vardır.