İnsan bir yazılım ürünü değildir. Gerçek olarak bir ruha sahiptir.
İnsanı yaratmayabilirler ama sistemin bir yazılımına dönüştürülmesi mümkün olabilir! Kodlardan oluşan bir program haline çevirmek…
Tıpkı gecenin karanlığında ondan ışığın alınıp aydınlığı karanlığa çevrilmesi gibi…
Sistemin kaynağı sadece elektrik değil, ayrıca insanında kendisidir.
Matrix filminde elektrik enerjisiyle, bedeni sisteme yüklemek için bilinci nesnel bir yazılımla dönüşüme uğratarak, sanal ve gerçekte olmayan bir sistemde tutarlardı. Beden olarak içinde, zihin olarak dışındalar. Ve bir pencereden izlenir…
Bunun bir başka örneği elektriğin hem içerde hem de dışarıda olmasıdır.
Çünkü bilinç kesilmiş ve böylece içinde oldukları dünyanın sanal olduğu bilincine ulaşılması önlenir…
Temelde zihin algılanışı ile varılmak istenilen noktanın sonucu yok. Bu nedenle tek yönlü işleyen somut bir dünyada değiliz. Şuanda öyle algılanıyor denilebilir.
Amaç sistemin sınırlarındaki uzantılarla gerçekte insanların kendi programlarının içinde kalmalarını sağlamaktır.
Örneğin bir program yazılırken insanların dışarda da ona dahil edilmeleri gerekiyor. Ve yazılan sistemler programlarla sürekli devam ettirilir. Bu yeniden tasarlanan bir gerçeklik değildir. Aksine insanların yapabileceği yeni şeylerin kontrol altında tutulacağı duygusal bir sistemden ibarettir.