Eğer elinizde mekanın içinde olduğu mekansızlığa ulaşacak bir kuvvet olduğunun farkında olsaydınız, büyük ihtimalle zamanda geriye veya ilere doğru hareket etmenin bir dalgadan diğerine doğru hareket etmek gibi olduğu intibasına varırdınız.
Ancak şuanda bu olmadığından dolayı ve onlarda olanların mevcut düzeninde sadece zamanda ileriye gitmekten başka çare kalmıyor!
Olayı biraz daha detaylandıralım. Bunun için yiyeceğimiz yemeğe dahi evren sayesinde bedava ulaşacaktı. Fakat mekana hakim olanlar maalesef bunu önleyerek buna para ve emek ile şart getirirler. Ve bunu yasalarla da güçlendirip, zorunlu ve geleneksel bir yapıya büründürmektedirler.
Kurulu haliyle, düzen alışagelmiş, sıradanlaşmış ve kabul görmüştür artık. Sınıf ayrımı sonucuna güçlülerin zenginliğe güçleriyle rahatlıkla ulaşırken diğer tarafta zayıflar koşullar neyi gerektiriyorsa kıt kanat devam eder yaşamına…
Sizden istenilen etrafınızı saran ağları görmenizi istemek değildir. Zaten buna şuana kadar hiç kimse son verme kuvvetine ulaşamadı. Deneyin veya denemeyin sonuç sadece etrafınızda dönüp dolanıp aynı yere gelir ve kısır olan bu döngü devam eder.
Unutmayın ve 1984’dü hatırlayın cahillik güçtür, savaş barıştır, özgürlük köleliktir…