Merak etmek ve kendi duyumsayışını sorgulamak kolay değildir.
Ancak insanın uzun bir süre boyunca öğrendiklerinden sıyrılması güçtür.
Aslında zamanla insanın karşılaşacağı gözlemler ona bambaşka şeylerin varlığına şahitlik etmesine yol açar.
Bu tarz durumlarda insan değişimlerden geçer ve hatta bunun sonucunda hayat akışında aldığı veriler dahi değişir.
Temelde bilinen bir çok şeyin ona katkı veren bir öznellik içerisinde değilken esasen bir müdahale etmede gerçekleşmez. Örneğin doğa olaylarında gözlemciyiz ve şuanda bu şekilde işleniyor. Çünkü düşünce kabiliyetimizin sınırlı tutulduğu bir dünyadan bağımsız değiliz.
Dolayısıyla önceliğimizi, sınırları kapalı tutulan düzenden ileriye taşıyacak olan zihinsel kavrayışı doğa sayesinde algılamak mümkün olabilir. Elbette gidilen hedefte güçlükler olacaktır ama yine de zirveye çıkıldığında başarının öze çekilmesi ile insanı kendine yönelmesini sağlayacaktır.
Çoğu kez anlamlı kılınan şeylerin karşısında geri çekilme yaşanabilir. Ve bilginin bizleri ne kadar kendimizi anlamamızı sağladığı açısından ele almak gerekir. En başta öğrenileni hazmetmek dışarından düşünülünce basit veya kolay sanılır. Lakin bilginin neye yol açabileceği hakkında pek fikri olmayan daha doğrusu deneyimi olmayan için bu böyledir.
Sonuç olarak doğamızı öğrenip onu sınırlayacak taneciğin dahi ötesine doğru harekete geçmek…